Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | aşırı dolu | overcrammed adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | aşırı dolu bir mekanın boşluk olmayan bölümü | overflow n. |
General | aşırı kötü hilelerle dolu | fiendful adj. |
Idioms | ||
Idioms | aşırı dolu olmak | be stuffed to the gills v. |
Pathology | ||
Pathology | aşırı terleme ve deride küçük sıvı dolu keseciklerin oluşumu ile karakterize akut ve bulaşıcı bir ateş | miliary fever n. |
Pathology | aşırı terleme ve deride küçük sıvı dolu keseciklerin oluşumu ile karakterize akut ve bulaşıcı bir ateş | sweating sickness n. |
Slang | ||
Slang | küçük bir zümrenin içinde bulunduğu, aşırı kazanç getiren avantajlarla dolu durum | gravy boat n. |